Köpekler İçin Zararlı Yiyecekler Nelerdir

Köpeklerin bakım ve beslenmesi oldukça hassas ve sahibi tarafından titizlikle kontrol edilmesi gereken bir süreçtir. Köpeklerin ailenin bir ferdi olarak “insansılaştırılması” sonucunda, sahipleri kendi beslenme şekillerini evcil dostlarına da uygulamaya başlamıştır. Köpekler beslenme düzenlerinin dışına çıkmaya meyillidir. Bu bağlamda sizin yemeğinize ortak olmak isteyebilirler, hatta bazı durumlarda yemeğinizi onunla paylaşmanız için yalvarma benzeri hareketler sergileyebilirler. Köpek sahipleri yemek paylaşımı konusunda tereddüde düşmekte ve “Köpeklerin yememesi gereken yiyecekler nelerdir?”’ ya da “Köpekler için zehirli yiyecekler nelerdir?” gibi sorular sıklıkla akla gelmektedir.

Köpeklerin Tüketmemesi Gereken Yiyecekler

Günlük hayatımızda severek tükettiğimiz bazı yiyecekler evcil dostlarımız için zararlı olabilmektedir. Köpeklerin sindirim sistemi özelliklerinin ve beslenme gereksinimlerinin bizimkinden oldukça farklı olduğu unutulmamalıdır. Köpek sahipleri kendilerinin tüketmekten mutluluk duyduğu bazı yiyecekleri, iyi niyetle, dostlarına da sunmaktadır. Köpekler için zararlı olan yiyeceklerin tüketilmesi durumunda en hafif hali ile sindirim sistemi sorunları ile karşılaşılır. Uzun süreli ve yüksek miktarda tüketim halinde ise şiddetli klinik belirtiler ile seyreden yaşamsal problemler meydana gelebilir.

Aşağıda verilen yiyecek ve içeceklerin köpeklere verilmemesi ve bunların köpeklerin ulaşamayacağı yerlerde saklanması gerekmektedir.

– Çikolata: İçerdiği metilksantinler (teobromin) sebebiyle köpeklerde zehirlenmeye neden olmaktadır. Çikolata tüm ırklar için toksik olsa da küçük köpek ırkları teobromin toksikasyonundan daha şiddetli etkilenmektedir. Zehirlenmenin şiddeti tüketim miktarı, açlık durumu ve bireysel duyarlılığa bağlı olarak değişmektedir.

– Kahve: Çikolataya benzer şekilde kahve çekirdeği de metilksantinler (kafein) içermektedir. Kafein, tüketimini takiben mideden hızla emilerek 30-60 dakika içerisinde kan dolaşımında en yüksek seviyeye ulaşmaktadır.

Metilksantin toksikasyonlarının çoğu çikolata tüketimi kaynaklıdır. Metilksantinler, gebe köpeklerde kan yolu ile yavruya ve emziren köpeklerde süte geçebildiğinden fetüs ya da süt emen yavrular da toksikasyondan etkilenebilmektedir.

Klinik belirtiler aşırı su içme (polidipsi), kusma, ishal ve huzursuzluk ile başlar. İlerleyen dönemlerde hiperaktivite görülebilir. Tüketim düzeyine bağlı olarak solunum ve dolaşım sistemi üzerinde de hayati etkilere neden olabilir.

– Ksilitol (yapay tatlandırıcı): Sakız, şeker ve unlu mamuller gibi birçok üründe farklı amaçlar ile kullanılmaktadır. Ksilitol antibakteriyel etkisi nedeniyle ağız bakım ürünlerinde ve bazı sakızların bileşiminde yer almaktadır. Köpeklerde görülen ksilitol zehirlenmelerinin büyük çoğunluğu da bu ürünlerin tüketilmesi ile ilişkilidir.

Ksilitol, insülin salgısı için doğrudan pankreası uyarmaktadır. Bu sebeple ksilitol toksikasyonu; hipoglisemi ve hiperinsülinemi ile başlayarak karaciğer nekrozuna kadar varabilen bulgular ile seyretmektedir.

– Allium cinsi bitkiler: Soğan, sarımsak, pırasa ve yeşil soğan bu grup içerisinde yer almaktadır. Zehirlenmeden sorumlu olan bileşik organosülfoksitlerdir. Bitkilere uygulanan haşlama, kızartma, kurutma gibi işlemler zehirli etkiyi ortadan kaldırmaz. Yani pişmiş yemekler ya da soğan-sarımsak tozu içeren ürünlerin tüketilmesi sonucu da zehirlenme meydana gelebilir. Köpekler allium toksikasyonuna karşı çok hassastır.

Klinik belirtiler tüketilen miktara bağlı olarak değişmektedir. Başlangıçta depresyon, karın ağrısı ve kusma görülmekte, ilerleyen süreçte kan ile ilişkili (hematolojik) değişiklikler meydana gelmektedir. Tüketimin uzun süreli olması durumunda anemi ve idrar renginin kırmızı/kahverengiye dönmesi ile karakterize hemoglobinüri (idrar ile hemoglobin atma) görülebilmektedir.

– Üzüm ve ürünleri: Üzüm içerisinde köpekler için zararlı olabilecek çok sayıda madde (flavanoidler, tanenler, polifenoller gibi) bulunmaktadır. Taze, işlenmiş, mayalanmış üzümlerin ya da üzüm posalarının tüketilmesi sonucu toksikasyon meydana gelebilmektedir. Köpeklerdeki tolerasyon sınırı (zehirlenmeye neden olan üzüm miktarı) bireysel olarak değişiklik göstermektedir.

Klinik belirtiler genel olarak iştahsızlık, ishal, karın ağrısı, idrar miktarında değişme ile başlamaktadır. İshal ve kusma durumlarında içerikte sindirilememiş üzüm parçaları görülebilmektedir. İlerleyen durumlarda akut böbrek yetmezliği ve bununla ilişkili metabolik hasarlar ile ölüm meydana gelebilmektedir.

– Etanol (etil alkol): Alkollü içeceklerin bir bileşenidir. Ayrıca ilaç, boya, vernik ve yakıtlarda da bulunabilmektedir. Alkollü içecek tüketimi ya da pişmemiş (mayalanmış) hamur, çürümüş meyve gibi ürünlerin tüketilmesi sonucunda da toksikasyon görülebilmektedir.

Etanol, bağırsaklardan hızla emilerek kana geçmekte, sonrasında ise merkezi sinir sistemini etkilemektedir. Klinik belirtiler depresyon ve denge bozukluğu gibi merkezi sinir sistemiyle ilişkili durumlar ile başlamaktadır. Çiğ hamur tüketimine bağlı olgularda mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi (şişkinlik) görülebilmektedir.

– Avokado: Meyvenin kendisi, çekirdeği ya da yaprakları toksikasyon oluşturabilmektedir. Avokado bitkisi toksik yağ asitleri ve persin içermektedir. Köpekler tarafından sevilerek tüketilen bir bitki olmamakla birlikte, tüketimi sonucunda memelilerde toksikasyon oluşturabildiği bilinmektedir.

Klinik olarak zehirlenmenin temel semptomları görülebilmektedir. Ayrıca kalp de etkilenebilmekte ve buna bağlı olarak ritim bozukluğu, kalp kası hasarı gibi bulgular meydana gelebilmektedir.

– Süt ve süt ürünleri: Köpekler beslenme fizyolojileri gereği sadece süt emdikleri yavruluk döneminde süt şekeri olan laktozu yüksek oranda sindirebilmektedir. Sütten kesilme sonrası laktozu sindirme kapasitesi hızla düşmektedir. Ergin köpeklere laktoz içeren süt, yoğurt ya da peynir gibi ürünlerin yedirilmesi veya köpek yavrularına sindirebileceklerinden daha fazla laktoz verilmesi durumunda ishal, şişlik ve sindirim sistemi sorunları meydana gelebilmektedir.

Bunlara ek olarak;

– Fazla miktarda tuz, baharat ve diğer katkı maddelerini içeren işlenmiş et ürünleri

– Tazeliği bozulmuş ürünler (son kullanma tarihi geçmiş, acılaşmış ve çürümüş ürünler)

– Çiğ yumurta

– Çiğ balık

– Farklı türler için üretilmiş mamalar

– Aşırı yağlı ürünler gibi yiyeceklerin köpeklerin tüketimine sunulmasının ciddi sağlık risklerine neden olabileceği unutulmamalıdır.

-Kemik: Köpekler her ne kadar doğası gereği kemik yiyebilseler de kemik tüketiminin çok ciddi sorunlara neden olabilir. Köpeklerin dişleri oldukça güçlüdür ve oynadıkları, yedikleri kemikleri çok fazla parçaya ayırarak ağız ve iç organlarının yırtılmasına sebep olabilirler.

-Kedi maması: Kedi mamalarının yağ ve protein oranı köpek mamalarına oranla oldukça fazladır. Kedi maması tüketimi köpeklerde yüksek tansiyon başta olmak üzere kalp sağlığı bozukluğu, karaciğerde yağlanma gibi birçok önemli soruna yol açabilir.

-Tuz: Aşırı tuzlu besinler ile beslenmek insanlarda olduğu gibi köpeklerde de tansiyon, kalp ve böbrek sorunlarına yol açabilir. Aşırı tuz tüketimi köpeklerin vücudunda elektorlit dengesizliğine sebep olur.

Diğer Blog Yazıları