Tahılsız Evcil Hayvan Mamalar

Son zamanlarda tahılsız evcil hayvan mamaları giderek popüler hale gelmeye başlamıştır. Bunun yanında vegan, BARF, egzotik ya da butik gibi besleme yaklaşımlarına yönelimde de artış yaşanmaktadır. Mamanın hangi hammaddeler kullanılarak hazırlandığı tabi ki önemlidir. Ancak besin madde bileşiminin evcil hayvanınız için tam ve dengeli olup olmadığı ya da sağlığını destekleyecek hangi fonksiyonel bileşenleri içerdiği çok daha önemlidir.

Tahılsız evcil hayvan mamaları mısır, buğday, pirinç, yulaf ve arpa gibi buğdaygil taneleri kullanılmadan yapılan mamalar olarak tanımlanmaktadır. Bu sınıftaki ürünlerin içeriği tüketici trendlerine göre değişiklik göstermekte ve buna bağlı olarak da mamaların bileşiminde kullanılan hammaddeler geniş bir varyasyona sahip olabilmektedir. Bu tip mamalar yüksek düzeyde hayvansal ya da bitkisel kökenli protein kaynağı içerebileceği gibi tahıl dışında kalan diğer mama hammaddelerinin yoğun kullanılması ile de formüle edilebilir. Kısacası tahılsız mama dendiğinde tahıl yerine hangi hammaddenin kullanıldığını tahmin etmek oldukça güçtür.

Bu noktada unutulmaması gereken, tahılların kedi ve köpekler için kötü olmadığıdır. Uygun oranlarda kullanıldığı ve mamanın nişasta düzeyi dengelendiği sürece tahıllar iyi bir enerji kaynaklarıdır. Ayrıca kedi ve köpeklerin lif gereksiniminin karşılanmasına ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasının teşvik edilmesine de yardımcı olmaktadırlar.

Tahılsız mamalar bileşiminde kullanılan hammaddelerden dolayı genellikle daha yüksek düzeyde protein içermektedir. Sıklıkla düşülen bir yanlış tahılsız mamaların nişasta içermediği düşüncesidir. Bitkilerde depo besin maddesi olarak bulunan nişasta, canlıların beslenmesinde ihtiyaç duyulan altı temel besin maddesi grubundan karbonhidratlar içerisinde yer almaktadır.

Tahılsız kedi köpek maması serileri de nişasta içerebilmektedir. Ancak bu ürünlerde nişastanın kaynağı tahıllar (buğdaygil taneleri) değil, bezelye ve patates gibi diğer bitkisel bileşenlerdir. Tahıl nişastası ile diğer nişastaların arasındaki en önemli farklardan biri yapılarındaki amiloz/amilopektin oranlarının farklı olmasıdır. Bunun bir sonucu olarak nişastanın sindirim sisteminde parçalanma hızı değişmektedir. Örneğin bir baklagil tanesi olan bezelyenin yapısındaki nişastanın parçalanma hızı tahıl (mısır, buğday, arpa gibi) nişastalarına göre daha düşüktür. Yüksek düzeyde tahıl nişastası içeren bir mama tüketilmesi sonucunda ince bağırsaklardaki enzimatik etkinlik yetersiz kalabilmektedir. Böyle bir durumda sindirilemeden kalın bağırsaklara geçen nişasta burada bulunan bakteriler tarafından besin madde kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bunun sonucunda bağırsak mikroorganizmalarının arasındaki denge bozulabilir ve sindirim sistemi sorunları gelişebilir.

Glisemik İndeks ve Glisemik Yük

Nişasta parçalanma hızı ile ilgili başka bir konu ise glisemik indeks yani karbonhidratların kan şekeri düzeyini etkileme hızıdır. Tüm karbonhidratlar kan şekeri düzeyini aynı hızla yükseltmez. Glisemik indeksi yüksek ürünler tüketildiğinde kan şekeri daha hızlı yükselir. Bu noktada insülin devreye girerek glikozu kandan hücrelere taşır ve böylelikle kan şekeri düşer. Yani sağlıklı kedi ve köpeklerde glisemik indeksi yüksek ürünlerin tüketilmesi sonucu kan şekeri hızlı yükseldiği gibi hızlı düşer. Sonuç olarak açlık hissi oluşur ve mama tüketimi artar. Ayrıca artan insülin, şekerin vücutta yağ olarak depolanmasına da neden olur. Bu durumlar orta ve uzun vadede insülin direncine, obeziteye ve obezite kaynaklı diğer sağlık sorunlarına (kalp-damar hastalıkları, oksidatif stres ve yüksek tansiyon vb.) neden olabilmektedir. Mamalarda kullanılan karbonhidrat kaynaklarının glisemik indeksi yanında glisemik yüklerine de bakılmalıdır. Glisemik yük, bir öğünde tüketilen ürünün kanda oluşturduğu toplam şeker yüküdür. Dolayısıyla özellikle kilo kontrolü sağlanmak istenen ya da zayıflama programında olan kedi ve köpeklerde glisemik indeksi ve glisemik yükü düşük hammaddeler ile formüle edilmiş mamalar tercih edilmelidir.

Tahılsız Mamaların Kullanım Alanları

Karbonhidrat ve enerji metabolizması yönünden bakıldığında tahılsız mamalar kilo kontrolü, zayıflama programları ve nişasta kaynaklı sindirim sistemi problemleri gibi koşullarda önerilebilmektedir.

Tahılsız mama kullanımında evcil hayvan sahiplerinin sıklıkla düştüğü başka bir yanılgı tahılsız ve glutensiz mamanın aynı olduğu düşüncesidir. Bu durumu değerlendirebilmek için öncelikle gluten’in ne olduğunu iyi bilmek gerekir. Gluten bazı buğdaygil tanelerinde (tahıllarda) bulunan bir depo proteindir. Glutensiz mamalar buğday ve arpa gibi gluten içeren hammaddeler kullanılmadan hazırlanmış mamalardır. Ancak bileşimlerinde gluten içermeyen diğer tahılları bulundurabilirler. Sonuç olarak glutensiz bir mama tahılsız olabileceği gibi tahıllı da olabilir. Bunun tam tersi de mümkündür yani nadir de olsa tahılsız bir mamada glutene rastlanabilmektedir. Kedi ve köpeklerimizin beslenmesinde büyük bir hatadan kaçınmak için etiket bilgileri iyice okunmalı gerekiyorsa bir beslenme uzmanı bir Veteriner Hekimden görüş alınmalıdır.

Evcil hayvanınızın tahıl kaynaklı bir hassasiyet ya da intolerans geçmişi varsa tahılsız ürün tercih etmeniz gerekmektedir. Aksi halde kusma, deride kızarıklık, tahriş ve döküntü gibi durumlar ile karşılaşabilirsiniz.

Tahılsız mamalar bileşiminde kullanılan hammaddelere bağlı olarak deri ve tüy sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilmektedir. Tahılsız mama üretiminde yüksek kaliteli hayvansal kökenli hammaddeler kullanılmış ve Omega-3 yağ asitleri bakımından zenginleştirme yapılmışsa, bu mamanın tüketilmesi deri ve tüy sağlığı üzerine olumlu etki yapacaktır.

Kedi ve köpeklerin bağırsaklarında fazla miktarda ve kötü kokulu gaz oluşması sindirim sistemi sorununun bir işareti olabilir. Nişasta bakımından zengin mısır ve buğday gibi tahılların yüksek oranda kullanılması fazla miktarda gaz oluşumuna neden olarak evcil hayvanınızın yaşam kalitesini düşürebilir.

Tahılsız mama tüketiminin hayvan sağlığını olumsuz etkileyebileceği yönünde de veriler bulunmaktadır. Son yıllarda yapılan saha araştırmaları uzun süre tahılsız mama tüketiminin kalp hastalıklarına (dilate kardiyomiyopati) neden olabileceğini göstermektedir. Saha bulguları olsa da bu durum bilimsel veriler ile kanıtlanabilmiş değildir.

Sonuç olarak her tahılsız mama aynı özellikleri taşımamaktadır. Evcil hayvanınızın fizyolojik özelliklerine, sağlık durumuna ve barındırma koşullarına uygun bileşimde hazırlanmış olan tahılsız bir mama tercih edebilirsiniz. Ancak mama seçimi yaparken dostunuzun beslenme ve hastalık geçmişini de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Bu bağlamda mama bileşimi ve kullanılan fonksiyonel bileşenler iyi analiz edilmeli, etiket bilgi ve beyanlarına bakılmalı, gerekiyorsa beslenme uzmanı bir Veteriner Hekimden görüş alınmalıdır.

Diğer Blog Yazıları